23 Ocak 2011 Pazar

SEVDİGİMİZ ARILARDA GÖRÜLEN VEYA BULAŞAN HASTALIKLARI TANIYALIMMI

..............ARILARIN BELASI HASTALIK VE PARAZİTLER ....>>>
NOSEMA


Nosema hastalığı, Nosema Apis adlı tek hücreli bir protozoanın neden olduğu bir ergin arı hastalığıdır. Bulaşıcı ve tehlikelidir. Bu hastalık daha çok ilkbahar başlangıcı ve sonbaharın son günlerinde görülür. İşçi ve erkek arılarda ve hatta ana arıda bile görüle bilir. Arılar üzerindeki etkisi belirtiler açısından dizanteriye benzer.(Protozoon( protozoa): Hayvanlar dünyasının en basit yapısını oluşturan tek hücreli bir mikroorganizmadır.) Bulaşma Yolları ve Belirtileri:
Nosema A. sporlar, bulaşık arıların dışkılarında her zaman mevcuttur. Hastalığa yakalanan arılar, bulaşık dışkılarıyla çerçeveleri, petekleri, kovan dip tahtasının ve kovan giriş tahtası üzerini kirletirler. Bal ve polen stokları dışkı ile bulaşabilir. Sağlıklı arılar bulaşık dışkıları temizlerken sporları alırlar. Arıların birbirine teması ve besin alış verişi yoluyla arılar arasında yayılma gösterir. Bulaşık arıların ömrü sağlıklı arılara göre yarı yarıya azalır.
Yağmacılık, şaşırma, oğul verme, bulaşık besinler yolula, birleştirme, arılı ve yavrulu petek nakli, bulaşık alet ve ekipmanların kullanılması hastalığın yayılmasına neden olan faktörlerdir.
İşçi arılar Nosema Apis sporlarını bulaşık besin, su taşırken ya da ölü Nosemalı arıların pisliklerini dışarı atarken ağız yoluyla alınan sporlar yemek borusu üzerinden ön mideye ve burdan da mideye aalırlar. Sporlar burada yerleşerek çoğalılar. Hastalık tam geliştiğinde bir arıda 30- 50 milyon spor meydana gelir ve çok sayıda hücreyi tahrip eder. Hücrelerin enzim salgılama yetenekleri kaybolur. Bu nedenle arı güçsüz ve bitkin bir durum alır.
Hastalığın başlangıcında farketmek güçtür. Hastalık ilerledikçe koloni zayıf düşer. Hastalıklı arılar uçamaz, yerlerde sürünür, felç geçirmiş gibidirler. Çerçeveler üzerinde kanatları ayrılmış anormal görünüşlü arılar, kovan dip tahtasında ve kovan uçuş deliği önünde karınları şişkin arılar ve kovan uçuş tahtasında ölü arılar ve dışkılarından oluşmuş lekeler görülür.
Korunma Yolları:
1. Koloniler kışlama sırasında rahatsız edilmemeli,
2. Sık sık koloni kontrolü yapılmamalı,
3. Şaşırma ve yağmacılık önlenmeli
4. Hastalıklı kolonilerden sağlıklı olanlara arı ve petek nakli yapılmamalı, bu koloniler oğul ve ana arı üretiminde kullanılmamlı,
5. Güçlü kolonilerle çalışılmalı,
6. Arılık güneş alan rutubetsiz bir yerde kurulmalı,
7. Sonbaharda yavru yetiştirme teşvik edilerek koloniler genç mevcutla kışa sokulmalı,
8. Hasta koloniler tedavi edildikten sonra dezenfekte edilmiş temiz kovanlara alınmalı,
9. İlkbahar ve sonbaharda kolonilere besleme yapılmalıdır.
SEPTİSEMİ ( KAN ZEHİRLENMESİ )
Septisemi, Pseudomonas Apiseptica adlı bakterinin yol açtığı bir ergin arı hastalığıdır. Kolonideki her üç bireyde de görülebilir. Hastalığın etmeni olan Pseudomonas Apiseptica bakterisi doğada nemli topraklarda, durgun su birikintilerinde, bataklıklarda ve bitkilerde bulunmaktadır. Bu kaynaklardan ergin arılara bulşan ve uygun ortam bulduğunda gelişim gösterir.
Hastalık havalandırması yetersiz ve aşırı nem alan kovanlarda daha fazla görülmektedir. Ayrıca yoğun yapay besleme, olumsuz hava koşulları, petek örme stresi, kolonilerin başta varroa paraziti olmak üzere diğer paraziter ve mikrobik hastalıklarla bulaşık olmaları septisemiye duyarlılığı arttırır. Septisemi, nosema ve paraziter hastalıklarla bir arada seyredebilmekle birliktedir.
Belirtileri:
Septisemiye yakalanan arıların hemen hepsi hızla ölürler. En yüksek ölüm bulaşmadan sonra 20. - 36. saatlerde meydana gelmektedir. Ölüm öncesinde kaslar hızla dejenere olmakta ve refleks kaybına uğramaktadır. Yeni ölmüş arılar tutulduğunda kanat, bacak, baş, göğüs ve karın hemen ayrılmaktadır. Bulaşık arılar rahatsızdırlar; beslenme ve uçma yetenekleri kaybolur ve koloni zayıflar. Sağlıklı arıları kanı solgun sarımtrak renkte iken; hasta arıların kanı ise kahverenginden tebeşir beyazına dönüşmektedir.
Korunma ve Kontrol:
Henüz septisemiye karşı dayanıklı bir arı ırkı veya hattı ve tedavide için kullanılan bir ilaç bilinmemektedir. Ana arı dahil, bütün koloni bireyleri hastalığa yakalanabilmektedir.
Arılıkların nemli arazilerde kurulmaması, çevrede bataklık ve pis su birikintilerinin bulunmaması, arılar için stres oluşturacak bütün faktörlerin ortadan kaldırılması, güneş alan ve hava cereyanı bulunan arılıklar septisemiye karşı önemli korunma yollarıdır.
ADİ İSHAL ( DİZANTERİ )
Dizanteri, bulaşıcı olamayan ve hazım bozuklukları nedeniyle ergin arıların ishale yakalanmaları şeklind ortaya çıkan ve mikrobik ve bulaşıcı olmayan bir hastalıktır.
Uzun zaman içeride kapalı kalmak, arıların ekşimiş veya bozulmuş besinlerle beslemek hastalığın nedenlerindendir. Mevsim ilerledikçe hastalık kendiliğinden geçer. Bunun için hastalığa neden olan etkenler ortadan kaldırmak gerekir. İshale yakalanan arılar havaların yağmurlu ve soğuk gitmesi halinde dışarı çıkamaz ve uzun süre içeride kalırlarsa kendilerini daha fazla tutamayarak kovan içine dışkılarlar. İshalin arıların tehlikeli olduğu aşama budur. Kovan içi rutubetli, küflü ve kokulu bir hal alır, kitle halinde arı ölümeri başlar.
ARI FELCİ ( PARALİZ )
Kronik ( uzun süre devam eden) ve akut ( hızla başlayan ve kısa süreli olan ) arı paraliz virüsü hastalığa neden olmaktadır. Bulaşıcı ve viral bir ergin arı hastalığı olan paraliz, ülkemizin çeşitli bölgelerinde ilkbahar sonu ve yaz aylarında farklı yoğunluklarda görülmek ve sonbaharda şiddetini yitirmektedir. Arılarda bulaşma beslenme sırasında gerçekleşir.
Belirtileri:
Paralize yakalanmış arılarda uçma yeteneği kaybolur; arılar toprakve bitkiler üzerinde sürünerek yürürler, kanatlar ve vücut titrer. Bazen arıların kitleler halinde yerde süründükleri görülür. Hasta arıların karnı dışarı atılamayan artıklar nedeniyle şişkindir. Arılar halsiz ve bitkindir. Hastalığa yakalanmış arılarlarda tüyler dökülerek vücut daha küçük parlak görünür. Sıcak ve kurak havalarda hastalığın şiddeti artar. Paraliz virüsünün bulaşması halinde ölümler hızlanır. Bu virüsünün gelişimi ve belirtilerinin görülmesi 4gün sürmekte ve arılar 1-2 gün içerisinde ölürler.
Korunma ve Kontrol:
1. Bu hastalığı kontrol altın alabilecek etkili bir mücadele yöntemi bulunmamaktadır.
2. Koloni mevcudunu artırılı
3. Hastalığın belirtileri ve şiddeti yaşlı ana arıların bulunduğu kolonilerle zayıf arı ailelerinde daha belirgindir. Bu nedenle genç ana arılarla ve güçlü kolonilerle çalışılmalıdır.
4. Hasta kolonilerin ana arıları değiştirilmelidir.


ARI BİTİ



Arı biti, arılara doğrudan bir zararı olmayıp ergin dönemde arının göğüs ve ağız bölümüne bulunarak ağızdan yiyecek çalarlar. Varroa gibi kan emerek değil, arı sütü, bal ve polen gibi gıdalarla beslenirler. Vücut 1.5 mm uzunlukta ve yaklaşık 1 mm enindedir. Arı bitinin 3 çift bacağı bulunur. Ergin bitler kırmızımsı-kahverengindedir. Dişi arı biti yumurtalarını bal sırları içine üzerine bırakır. Larva aşamasına gelen bit peteklerde kanallar açarak tahribat yapar. KIş aylarında ve ilkbahar başlarına kadar çoğalamazlar. Kışı ergin böcek olarak geçirirler. İlkbaharda havaların ısınmasıyla çoğalmaya başlarlar. Yaz aylarında mevcutları artar. En iyi korunma yöntemi kuvvetli kolonilerle çalışılmalıdır.
Bu parazit özellikle zayıf kolonilerde ve ana arıya musallat olur. Arı bitiözellikle arı sütü ile beslenir. Bazen ana arı üzerinde 5- 10 tanesi birdn bulunur ve ana arıyı işinden alıkoyacak kadar rahatsız eder. Ana arının zayıf düşmesine, yumurtlama yeteneklerinin azalmasına, arı larvalarının yetersiz beslenmelerine ve kovandaki balların bozulan petek sırları nedeniyle pazar değerini önemli ölçüde kaybetmelerine yol açarak zaralı olmaktadır.




TRAKE AKARI ( ACAROPİS WOODİ RENNİ )




Mikroskopla görülebilen 80- 120 mikron boyunda ve gözleri olmayan ve her üç bireyde de görülebilen bir iç parazittir. Arıların solunum borularının ( trake ) içine girerek yerleşir, çoğalır ve zararını burada yapar.
Vücuda giren döllü dişi akar 3-4 gün sonra trake içerisine 6- 10 adet yumurta bırakır. Yumurtalar 5- 6 gün sonra açılarak larva haline geçer. Erkekler 12, dişiler ise 14- 15 gün içerisinde ergin hala gelirler. Ergin akarlar deliciemici ağız yapısına sahiptirler arının kanı ile beslenirler.Genç erkek ve dişiler birkaç gün içerisinde çiftleşir ve 3-4 gün sonra tekrar yumurta bırakırlar. Trakelerde her yaştan akara rastlamak mümkündür. Ergin akarın ömrü 30- 40 gündür. Ölü arılarda 1-2 gün yaşayabilirler. Gelişmeleri için en uygun sıcaklık 34 C 'dir.
Hastalığın Yayılması:
Gözleri olmadığı için yölerini belirlemede duyu organlarını kullanırlar. Hastalığın yayılması kolonideki genç arıların varlığına ve bunların bulaşık yaşlı arılarla temasıyla olur. Parazit , arı nakli şaşırma, birleştirme gibi yollarla koloniler arasında kolayca yayılma gösterir.
Belirtileri ve Zararı:
1. Belirti göstermeden uzun yıllar yaşayabilir. Uygun ortam koşullarında etki gösterir.
2.Bulaşık arılarda kanatlar sarkık ve titrektir. Arı solunum güçlüğü çekerek çırpınır, uçamaz,
3. Ağır Hasta arıların solunum borularında koyu lekeler bulunur. Solunum borularının içerisi akarın gömlek kalıntıları, dışkısı, kuruyan kan dokusu ve diğer atıklarla tıkanır.

Not bloklardan ögrenim ve paylaşım amaçlı derlenmiştir

Hiç yorum yok: